Trafiğiniz varsa ama satış yoksa, sorun reklamda değil dönüşüm akışında olabilir.
UIM, kullanıcıların sayfada ne yaptığını değil, neden yaptığını analiz eder.
Düşük dönüşüm, aslında ciddi bir iş kaybıdır — ve bu sorun yalnızca uzmanlar tarafından çözülebilir.
Çünkü dijitalde soyut verileri analiz etmek, yalnızca teknik bir işlem değil; davranışsal ve psikolojik bir çözümleme bilimidir.
Heatmap ve Scroll Haritaları
Ziyaretçi sayfanızda nereye bakıyor, nerede sıkılıyor, nerede terk ediyor?
Isı haritalarıyla kullanıcı davranışını görsel olarak analiz ederiz.
Bu veriler sayesinde buton yerleşimleri, görsel akış ve içerik sırası yeniden kurgulanır.
Gözün gittiği yerde markanızın mesajı olmalı.
Form Analizi & Mikrodönüşüm
Formlar uzun, karmaşık veya güvensiz görünüyorsa, en istekli müşteriler bile geri adım atabilir.
UIM, özel yapay zekâ tabanlı panelleri sayesinde, terk edilme noktalarını tespit eder; adım sayısını, alan düzenini ve mobil uyumluluğu sadeleştirir.
Karar vermeye hazır bir müşteriyi form yüzünden kaybetmek, markanız için büyük bir kayıptır.
Bu yüzden her adım gibi bu adım da doğru kurgulanmalı, sistem bileşenleri sürekli kontrol edilmelidir.
Kullanıcıya zaman kazandıran, güven veren formlar işletmenize değer kazandırır.
A/B Testleri
Tahmin değil, veri ile karar verilir.
UIM, iki farklı başlık, görsel veya yerleşim alternatifini canlı olarak test eder.
Hangi versiyonun daha çok tıklama ya da form getirdiğini net biçimde ölçer.
Kararlar kişisel zevke değil, kullanıcı verisine dayanır.
CTA & Başlık Optimizasyonu
Yanlış mesaj, doğru ürünü bile satamaz; çünkü mesaj, ilk temastaki yön duygusudur.
UIM, başlıkları ve buton metinlerini psikolojik tetikleyicilere ve kullanıcı alışkanlıklarına göre optimize eder.
Günümüz dijital dünyasında her sektörde yüzlerce rakibiniz var; potansiyel müşterileri bir an önce yakalamak zorundasınız.
Doğru CTA, sadece harekete geçirici değil — aynı zamanda ayrıştırıcıdır. Küçük bir kelimeyle büyük bir fark yaratabilirsiniz.
Stres değil strateji üretiriz. Sakin kalır,akıllı çözümlerle sonuca ilerleriz...
İlk izlenim, beynin karar alma sürecindeki en güçlü tetikleyicidir.
Bu yüzden işe sizi, hedef kitlenizi ve dijital varlığınızı anlamakla başlarız.
Karmaşık olanı sadeleştirir, veriyi içgörüye dönüştürürüz. Zihinsel haritanızı birlikte çıkarırız. Bu aşama, sonraki tüm stratejik kararların temelidir.
Doğru bir başlangıç, güven hissini en baştan inşa eder.
Beyin, bir sonuca ulaşacağını bildiği süreçleri sever.
Net hedefler ve basamaklandırılmış bir yol haritası sunarız.
Böylece projeniz, sadece planlı değil; aynı zamanda motive edici hale gelir. Stratejik netlik, projeye yön verirken, karar alma sürecini kolaylaştırır.
İyi kurgulanmış bir yol haritası, ekibinizin motivasyonunu da artırır.
İnsan beyni görsel uyaranlara saniyeler içinde tepki verir.
Estetik, denge ve sezgisel akış bir araya geldiğinde kullanıcı durmaz: ilerler. Tasarımımız; dikkat çeker, yönlendirir ve hissedilir. Ziyaretçiyi yolcuya dönüştürür.
Renk, tipografi ve boşluk kullanımıyla bilinçaltı algıları tetikleriz.
Kullanıcının zihinsel yükünü azaltan tasarım, dönüşüm oranlarını doğal biçimde artırır.
Kararların %95’i duygusal, sadece %5’i rasyoneldir. Bu yüzden yazdığımız her içerik, önce duygulara sonra mantığa hitap eder.
Güçlü başlıklar, akılda kalan ifadeler ve anlam yüklü boşluklar içerir.
Hedef kitlenin bilinçdışı tetikleyicilerine uygun içerikler üretiriz. Kelimeleri sadece anlatmak için değil, ikna etmek için kullanırız.
Hız, güven ve tutarlılık; beynin güven algısını doğrudan etkiler.
Kod altyapımız, görünmeyeni görünür kılar. Kullanıcının beklediği hızda, sezdiği güvenle çalışır.
Performans sorunları kullanıcıda stres yaratır, biz bu stresin önüne geçeriz.
Her satır kod, kullanıcı deneyiminin sürekliliğini destekler.
Beyin, tanıdık olanı fark eder. SEO ve performans optimizasyonlarımız sayesinde kullanıcılar sizi aradıklarında değil, size ihtiyaç duyduklarında bulurlar.
İçeriklerimizde kelime seçimi ve yerleşimiyle Google kadar okuyucuyu da hedefleriz.
Sadece trafik değil, nitelikli trafik için çalışırız.
Belirsizlik, beynin en büyük stres kaynağıdır. Yayın ve geçiş sürecinde tüm adımları planlayarak, her şeyin kontrol altında olduğunu hissettiririz. Lokal pazarlara özel içerik ve dil adaptasyonlarıyla yabancılık hissini ortadan kaldırırız. İlk deneyim her şeydir: Yayın anı da bir vitrin gibidir. Bu yüzden, yayın süreci teknik olduğu kadar duygusal bir deneyimdir
Beyin, alışkanlıklarını tekrar ister. İyi bir deneyimi sürdürebilir hale getirmek, bağlılık yaratır.
Düzenli güncellemeler, performans takibi ve veri temelli kararlarla büyümeyi sürdürülebilir kılarız.
Sadakat, sadece memnuniyet değil; zamanla oluşan bir güven duygusudur. Biz o güveni veriyle ölçer, stratejiyle büyütürüz.
Fikirler çoktur.
Önemli olan, onu doğru hayata geçirebilmek.
Biz buradayız.
